Halk sağlığı 45 günde inşa edilemez!
İstanbul Atatürk Havalimanı yerleşkesine 45 günde yapılmış olan Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’nde geçtiğimiz cumartesi gecesi yenidoğan yoğun bakım ünitesinin asma tavanı, su tesisatının patlamasıyla çöktü. Ünitede tedavi gören 5’i entübe, 3’ü spontan takip edilen 8 bebek güvenli bir yere aktarıldı, tahliye işlemi sırasında sağlık emekçilerinin de cam kesikleri ve yanıklarla yaralandıkları belirtildi. Olaydan yarım saat sonra, entübe bebeklerden birinin hayatını kaybettiği bildirildi.
“Bebeğin ölümü olaydan bağımsızdı“
Olaydan sonra Anadolu Ajansı’na konuşan hastane başhekimi Doç. Dr. Emin Köse, prematüre bebeğin ölümünün “olaydan bağımsız” olduğunu dile getirdi. Köse, “Bebeklerden bir tanesinin bu transferden yarım saat kadar sonra olaydan bağımsız bir şekilde -çünkü bu herhangi bir çocuğumuza ya da kuvözüne su gelmesi ya da herhangi bir buhardan etkilenme gibi bir durum söz konusu değil- durumunda biraz daha kritikleşme olunca arkadaşlar hem aileye bilgi veriyorlar hem de gerekli müdahaleleri yapıyorlar ama maalesef kaybediliyor.” diye konuştu. Köse, akan suyun yalnızca koridorda biriktiğini ve “çeşmeden akan sıcaklıkta olduğunu” söyledi, Fakülte Dekanlığı da yaptığı açıklamada da “buhara bağlı bir yaralanma meydana gelmediği”ni dile getirdi fakat ANKA Haber Ajansı’nın yayımladığı görüntülerde bir görevlinin birisini “Kaç! Çık oradan, çık! Sıcak su, sıcak su…” şeklinde uyardığı duyuluyor. Dekanlık açıklamasında ayrıca konuyla ilgili adli ve idari soruşturmanın devam ettiğini vurgulandı.
Sendikanın uyarıları ciddiye alınmamıştı
6 Şubat Depremlerinden sonra binaların dayanıklı olmadığı saptanmış ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Prof. Dr. Murat Dilmener Hastanesi’ne taşınmıştı. Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi Yönetim Kurulunun açıklamasında personel ve hastaların ulaşımının zor olduğu bir yere inşa edilmiş ve çevresinde eczane ya da medikal yerleşiminin bulunmadığı hastanenin, üçüncü basamak sağlık hizmetlerini sunmaya uygun olmadığı söylenirken hastenedeki gıda zehirlenmeleri konusunda dava açılmış olduğunun da altı çizildi. “Geçici denerek önlem almayan; açılan soruşturmaları zamana yayarak unutturan hastane idaresi, iş kazalarını da örtbas etmeye devam etmektedir. […] İhmali olanlar tespit edildiği için soruşturma başka birine devredilerek unutturulmaya çalışılmakta, sonuçlandırılmamaktadır. Liyakatsiz idareciler ve yöneticiler görevlerini yapmayarak suç işlemeye devam etmektedirler.” Yılan dahil haşerelerin bulunduğu bildirilen hastanenin küvezlerinin bozuk ve oksijen desteğinin yetersiz olduğu da belirtildi. SES, önceden de hastanenin yetersizliği konusunda yaptığı yazılı ve sözlü bildirilerin ciddiye alınmadığını söyledi.
Hastane, Türkiye’de ilk COVID-19 vakalarının görülmesiyle birlikte İsntabul’da inşa edilmesi planlanan iki büyük hastaneden biriydi. Dönemin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Erdoğan hükümeti, hastanenin bu kadar kısa bir sürede yapıldığını gururla vurgulamıştı. Yalnızca 45 günde halk sağlığını inşa edemeyecekleri de bir gerçekti.
“Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın iflası”
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, “Bu hastane, Atatürk Havalimanı pistlerinin üstüne 45 günde apar topar yapıldı ve bununla övünüldü. Hastane için ne kadar uygun olduğu araştırılmadan, çeşitli aksaklıklar ve sorunlarla açılan bu hastanede yaşananlar kamuya gerekli yatırım yapılmaması, gerekli önemin verilmemesi, kaynakların yanlış kullanımının sonucudur’’ dedi. “Geldiğimiz nokta sağlığın piyasalaşmasına neden olan Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın iflasını gösteriyor. Bu tür hizmetler kamu tarafından karşılanmalı, denetimleri de özel firmalar tarafından değil kamunun bağımsız denetim kurumlarınca yapılmalı.” diye konuştu.
Kamusal sağlık, hafife alınacak ya da 45 günde “halledilecek” bir mesele değildir. Sağlık hizmeti gösteren binaların denetimleri aksatılmamalı, kendi ihmalleri sebebiyle hastaları ve personeli mağdur eden yönetimlerden hesap sorulmalıdır. Hayatını kaybeden bebeğin ailesine başsağlığı dileklerimizi ve bebekleri tahliye ederken yaralanmış sağlık emekçilerine geçmiş olsunlarımızı iletiyoruz, böyle durumların tekrarlanmaması için var gücümüzle mücadelemizi sürdüreceğiz.